Albüm Kapağı
- yavuzsiskolu
- Aug 30, 2023
- 2 min read
Geçtiğimiz günlerde Nice’deki 2 haftalık tatilinden işinin başına dönen bir kimsenin sitemini duydum: Sanki hiç tatil yapmamış gibiyim!
Beyaz fayansın arasındaki mor renkli derz dolguya baktığımda, Ege’deki yazlıklara çim ekildiğinde veya gündelik yaşantıları sorunlu insanların yaz tatillerinden attığı “Albüm Kapağı” niteliğindeki fotoğrafları gördüğümde aklıma Lacan gelir: Arzumuz Ötekinin Arzusudur.
Bize ait olmayan şeylere arzu duymamızın sebebi, arzu nesnesinin ulaşılamaz oluşudur. Rutin hayatı çözümsüzlüklerle dolu insanların her yaz 3 haftalığına kendilerini bir yalana inandırmalarını bu yüzden sevimli bulurum. Nitekim arzunun mutlak doyumu onun nihai yitimine sebep olur.
Tatillerimizi severiz, çünkü onunla elde ettiğimiz mutluluk bizim değildir.
Yıllar önce okuduğum Matta İncilinde yolunu şaşıranlarla ilgili bir ifade geçmişti:
“Siz ne dersiniz? Bir adamın yüz koyunu olsa ve bunlardan biri yolunu şaşırsa, doksan dokuzunu dağlarda bırakıp yolunu şaşıranı aramaya gitmez mi? Size doğrusunu söyleyeyim, eğer onu bulursa, yolunu şaşırmamış doksan dokuz koyun için sevindiğinden daha çok onun için sevinir.”
Keskin pençeleri olmadığı için kendilerini iyi zannedenlerdense bilmediği bir dünyada kaybolmak cesaretini göstermiş bir koyun olmak yeğdir. Yolunu şaşırmış insanları, sırf bir yoldan çıkmamak için 98 koyunla aynı yerde kalmış insanlardan bu yüzden daha çok severim. Kaybolmak, kazara bile olsa, mutlu olmak için konfor alanı oluşturmaktan daha tutarlıdır.
Nasıl ki bebekler bir dönemden sonra annesini farklı bir canlı olarak algılamaya başlıyorsa, nasıl ki bir çocuk içinde bulunduğu odanın dışına çıktığında içindekilerin var olmayı bırakmadıklarını belirli bir yaştan sonra anlıyorsa yoldan sapmış tek bir koyun da olduğu haliyle, mevcut arzu nesnelerine ulaşamayacağını bir noktadan sonra anlar.
Bu, cümlelerinizi sürdürmekte zorlandığınız bir ana tekabül eder. Ömrü boyunca istediklerini yaşayamamış insanlar bir süre sonra sevmiş olduklarına isteksizliklerini dayatırlar.
Mutlulukla ilişkiniz, öğlen arasında alelacele oturduğunuz bir restoranın vitrin önündeki bar taburesinde sandviç yerken önünüzden siyah valizini sürükleyerek geçen, yeşil Converse ve fuşya pardösü giymiş lila saçlı kadının gerçek olup olmadığını sorgulamanız gibidir.
Mutluluk genellikle gerçek olamayacak kadar güzel bir bağlamda geçerlidir. Arzularımızın en uç düzeyde karşılık bulmasını, absürt olma durumunu gerçek dışı olarak adlandırdığımız için mutsuz oluruz. Temel problem her şeyi alt alta, olduğu gibi tüm çıplaklığıyla koymaktır. Albüm kapağı oluşturmanın en büyük problemi de burada yatar; anlaşılabilir olarak ortaya konanın arkasında gerçek yoktur. Hakikat ancak sürrealdir.
Resme çoğumuz Natürmortla başlamışızdır; gelgelelim kendisini biraz silkeleyen hiç kimse çalışmalarını bu alanda sürdürmez. Bir şeyin olduğu gibi resmedilmesi, duygularımızı açıklamak için yetersizdir.
O halde sürüden kaybolmamamız neden önemlidir? Gördüğümüzün gerçek olduğuna, ancak 99 koyunla beraber anlamlı bir bütün oluşturuyorsa ikna olmamızın sebebi nedir?
Lila saçlı ve yeşil Converse’li kadının varlığını kanıtlaması için benimle veya bir başkasıyla etkileşime geçmesi gerekmedi. O sadece kadraja sol taraftan katıldı, takriben 30 saniye boyunca görüş hizamda yürüdü ve durağın ötesinde gözden kayboldu.
Mutluluk sizin onu arzulamanızdan bağımsız olarak, bir yerlerde kaybolmuş biçimde var olur. Sevdiklerinizle üretmek gayretinde bulunduğunuz anılar bu sebepten ötürü bir süre sonra hep eksik kalır.
Başkalarının arzusunu istemenin müstehzi bir oyunudur bu: Bitiremeyeceğiniz cümlelerinizle konuşur, sonunda başkalarına dönüşür ve kalan 98’in içinde kendinizi ararsınız.
Fotoğraflar, anı hapsetmek için çekilmelerine rağmen ironik biçimde, ulaşılmaz arzu nesnelerine uzatılan bir eldir. Oysa kalabalıklar içine fuşya pardösüyle çıkmak cesaretinde bulunacak herhangi kimsenin bileceği gibi arzularımız, ancak onları tüm absürtlüğüyle kabul etmek yürekliliğinde olanlar için gerçektir.
Kaybolmanızın tadını çıkarın. Bir süre sonra cesaretiniz de arzularınızla barışacaktır.





Comments